Merhaba Değerli Okurlar, öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu yazı yalnızca hukuki bir konu hakkında bilgi ve yorum içermektedir. Sadece bu makalede yer alan bilgilere göre hareket etmeniz sizin için hatalı olur. Bu nedenle kesinlikle kendi özel durumunuza göre bir karar verebilmek ve harekete geçebilmek için profesyonel yardım almalısınız. Bu yazımda özellikle boşanma davaları bakımından merak edilen bir konu olan ses kayıtlarının delil olup olamayacağı konusunu değerlendiriyorum.
“Boşanma davasında ses kayıtları delil olabilir mi ?” Sorusuna cevap verebilmek için bu ses kaydının hukuka uygun olarak mı yoksa hukuka aykırı olarak mı alındığının belirlenmesi gerekir.
1. Ses kaydı hukuka aykırı olarak oluşturulmuşsa delil olarak kullanılamaz hatta elde ediliş biçimine göre suç oluşturabilir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 189/2.maddesi ” Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.” Gereği hukuka aykırı olarak elde edilen delil ispat vasıtası olamaz. Peki hangi durumlarda delil hukuka aykırı olarak elde edilmiş kabul edilir? Bir tarafın diğer tarafın bilgisi ve rızası olmaksızın aldığı ses kaydı hukuka aykırı olarak elde edilmiş kabul edilir. Hatta Yargıtay ‘ın (2019/377 E.) bir kararında bu şekilde elde edilen ses kaydının tanık beyanlarıyla desteklenmesi halinde dahi hukuka aykırı olduğu kabul edilmiştir. Ses kaydının kurgulanarak, sesi kaydedilen kişiyi yönlendirerek sırf delil elde etmek amacıyla yapılması halinde ise Türk Ceza Kanunu kapsamında suç sayılacaktır. (2014/11623 E.)
2. Hukuka uygun olarak alınmış ses kaydı delil olarak kullanılabilir. Ses kaydının elde edilişi esnasında hile, tehdit, baskı kullanılmamış ve ses kaydının alındığından karşı tarafın bilgisi ve rızası varsa bu kaydın delil vasfı bulunmaktadır.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi bir kararında “Haksız bir saldırı altında ve başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, kaybolma olasılığı bulunan delillerin muhafazasını sağlamak amacıyla katılanın güven sarsıcı olumsuz tutum ve davranışları olduğunu ispat amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket etmek bilinciyle davranmadığı anlaşıldığından sanık hakkında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından dolayı beraat kararı verilmesine dair kararda isabetsizlik görülmemiştir.” Şeklinde karar vermiştir. O halde burada şu yorumu yapmanın mümkün olduğu kanaatindeyim. Eğer kişiye yönelik bir saldırı söz konusuysa ve başka türlü delil elde etme imkanı bulunmuyorsa bu halde kişinin sonrasında yaşadığı olayı ispat amacıyla elde ettiği delil meşru savunma ve zorunluluk hali sebebiyle hukuka uygun elde edilmiş sayılacaktır.