TEKİRDAĞ’ın Muratlı ilçesinde 3 bin dekar ekili ayçiçeği tarlasına dadanan çekirgeleri inceleyen Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özgür Sağlam, çekirgelerin türünün İtalyan çekirgesi olduğunun tespit edildiğini söyledi. Çekirgelerin başka alanlara yönelmelerinin söz konusu olduğunu belirten Sağlam, “Burada sadece ayçiçeği değil. Özellikle yeşil olarak görmüş olduğu bütün üretim alanlarında zarar yapma potansiyelini de unutmamak gerekir. Bunun devamında mısır gelmekte, o alanlara doğru kayma durumu söz konusu olabilir” dedi.
Tekirdağ’ın Muratlı ilçesine bağlı Hanoğlu Mahallesi’nde ekili ayçiçeği tarlalarında çok sayıda çekirge görülmeye başlandı. Çekirgelerin, ayçiçeği bitkilerinin yapraklarını yiyerek zarar verdiği görüldü. Tarla sahiplerinin ihbarı üzerine gelen İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, bölgeye gelerek inceleme yaptı. İncelemenin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı’nca ilaç gönderildi. İlk belirlemelere göre 3 bin dekar alanda görülen çekirgeler için ilaçlama çalışması başlatıldı.
NUMUNELER İNCELENDİ
Ayçiçeği tarlasında görülen çekirgelerden numuneler alınarak Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özgür Sağlam, ayçiçeği tarlasından alınan çekirge numunelerini inceledi. Sağlam, yaptığı incelemede çekirgelerin türünün Orthoptera Acrididae familyasından Calliptamus İtalicus olarak adlandırılan İtalyan çekirgesi olduğunun tespit edildiğini belirterek “Yapmış olduğumuz örneklemeler doğrultusunda türün İtalyan çekirgesi olduğunu söyleyebiliriz. Bu yine göç etme, salgın yapma potansiyelinde olan çekirge türlerinden bir tanesi olup, tespit edilen çekirge türü budur” dedi. Çekirge istilasının iklim değişikliğine ve çevresel etkilerden kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Sağlam, “Tekirdağ’a bağlı Muratlı ilçesinin bir köyünde yaşanan bu salgının en önemli sebebi; tabii ki iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan bir durum. İlk görüldüğü bir mera alanından ortaya çıkıp, özellikle ayçiçeği üretim alanlarına doğru bir kayma söz konusu. Bildiğimiz gibi bunun benzerini geçen yıl çayır tırtılı ile de yaşamıştık bu bölgede. Çayır tırtılı nasıl uzun yıllar sonra bir salgın yaptıysa, çekirge de benzer potansiyele sahip böcekler arasında yer almakta ve bu durumu bu sene de yaşamış olduk. Bunun benzeri zararlar böcekler görebiliriz ve benzer vakalarla karşılaşabiliriz” diye konuştu.
‘ÇEVRESEL FAKTÖR, YAĞIŞ REJİMİ VE SICAKLIK ARTIŞI’
Prof. Dr. Sağlam, yaşanan çekirge olayının çevresel faktörler, sıcaklık ve yağış rejiminin etkisi olduğunu belirterek, “Tabii ki buradaki en önemli faktör, çevresel faktörler; çevresel faktörlerdeki değişimler, yağış rejimi, sıcaklığın artış ve azalışları bu tip salgınları otomatikman tetiklemektedir. Şu anda önlem olarak özellikle valilik kontrolünde ve Tarım İl Müdürlüğü kontrolünde gerekli alanların ilaçlanması noktasında işlemlere başlandı. Bu noktada özellikle üreticilere ilaçlama, devlet destekli bir program kapsamında yapılmakta. İlaçları temin edildi ve sınırlı bir alanda tutulmaya çalışılmakta ve bu şekilde bu salgın baskılanacaktır kısa bir süre içerisinde” dedi.
‘BAŞKA ALANLARA YÖNELME DURUMU SÖZ KONUSU’
Çekirgelerin göç edebilen böcekler olduğunun altını çizen Sağlam, “Özellikle uygun rüzgarı da arkalarını aldıklarında bir başka alanlara yönelme durumu söz konusu. Tabii ki burada yine yeni nesillerin gelmesi lazım. Yeni yavruların, yeni çekirgelerin ortaya çıkması lazım daha büyük olabilmeleri için bu baskılama olmaması lazım. Ama şu anda gerekli müdahale yapıldığı için böyle bir risk olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki bu noktada özellikle çekirge yumurtadan çıktığı andan itibaren zarar yapabilmekte, beslenebilmekte, bu nedenle kontrol altında tutulması gerekiyor. Üreticilerin de üretim alanlarını kontrol etmesi gerekiyor” diye konuştu.
Çekirgenin ayçiçeğinden sonra mısır ve diğer yeşillere kaymasının söz konusu olabileceğini söyleyen Sağlam, şunları kaydetti:
“Burada sadece ayçiçeği değil. Özellikle yeşil olarak görmüş olduğu bütün üretim alanlarında zarar yapma potansiyelini de unutmamak gerekir. Bunun devamında mısır gelmekte, o alanlara doğru kayma durumu söz konusu olabilir. Buna dikkat etmek gerekiyor. Mısır da tehlike altında olabilir. Dediğimiz gibi bu zararların izlenmesi, kontrolü, çıktığı alanda hemen müdahale edilmesi gerekir. Bu riski azaltmakta ama kontrolsüz çıkışlar, kontrolsüz popülasyon artışları bu riski her zaman cebinde bulundurması gerekiyor.”