İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
USD32,31
EURO35,13
GBP40,80
BIST8.806,72
GR. ALTIN2.283,90
BTC2.283.368,47
28 Mart 2024, Per
  • İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - Çorlu

Kalp ve damar hastalıklarına karşı “Akdeniz usulü beslenme” önerisi

featured
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Servet Altay, 29 Eylül Dünya Kalp Günü kapsamında AA muhabirine açıklamalarda bulundu. ( Gökhan Zobar - Anadolu Ajansı )
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Servet Altay, kalp ve damar hastalıklarına karşı korunmak için hayvansal gıdaların az, yeşil sebze ve meyvelerin çok tüketildiği Akdeniz tipi beslenmeyi önerdi.

Altay, AA muhabirine, 29 Eylül Dünya Kalp Günü’nün kalp ve damar hastalıklarına karşı farkındalık oluşturulması için önemli bir gün olduğunu söyledi.

Dünyada ve Türkiye’de en sık ölüm nedenlerinin başında kalp ve damar hastalıklarının geldiğine dikkati çeken Altay, sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın kalp sağlığının korunmasından geçtiğini ifade etti.

Altay, Türk sağlık sisteminin kalp hastalıklarını tedavi etmede çok iyi konumda olduğunu, her türlü girişimsel tedavinin yapıldığını vurguladı.

Toplum sağlığını koruyacak önleyici çalışmalar ve farkındalık çalışmalarıyla hiç tedaviye gerek kalmadan ölümlerin önlenebileceğini belirten Altay, “Her türlü tedaviyi yapabiliyoruz ancak bundan daha önemli olan hastalığın ilerlememesi. Sonuçları tedavi etmek yerine, sebepleri yok etme noktasına gelmemiz gerekir. Birincil koruma yöntemlerini ön plana çıkarmalıyız. Çünkü hem hastalık oluşmamış oluyor hem maliyet anlamında avantaj oluyor.” dedi.

– Sigarayı bırakmak riski yarı yarıya azaltıyor

Altay, sigaranın kalp ve damar hastalıkları açısından en önemli risk faktörü olduğunu dile getirdi.

Sağlık Bakanlığının öncülüğünde yapılan çalışmalarla sigara kullanımında düşüşler olsa dahi Türkiye’de yüksek oranda sigara kullanımı olduğunu anlatan Altay, şunları kaydetti:

“Avrupa’da sigara kullanımına baktığımız zaman Türkiye ve Bulgaristan ilk sırayı paylaşıyor. Erkeklerde sigara tüketiminde yüzde 37’lik oranla Avrupa’da ilk sıradayız. Kadınlarda bu oran yüzde 23 nispeten biraz daha az. İkinci risk faktörü obezite. Obezite dünyada olduğu gibi maalesef Türkiye’de de çok arttı. Avrupa’da obezite oranı en yüksek yine Türkiye maalesef. Sigara tüketimimiz yüksek, obezite oranımız artıyor. Bunlar kardiyovasküler hastalıklar için en etkin faktörler. Bunun dışında yaşam tarzı, yeme alışkanlıkları, hareketsizlik ve egzersizden uzak bir yaşam sıkıntı yaratıyor. Yine tuz tüketiminde de dünyada en önde gelen ülkelerden biriyiz. Aşırı tuz tüketimi hipertansiyon ve kalp hastalıklarının gelişmesine neden oluyor.”

Altay, sigarayı bırakanlarda kalp hastalığı riskinin yarı yarıya azaldığını belirterek, “Kalp hastalıklarının en temelinde birinci sırada sigara ve ardından obezite geliyor. Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen verilerde sigara kullanımını bırakan bir kişi, kalp hastalıkları açısından yakalanma ve ölüm riskini yarı yarıya azaltıyor. Aslında tek başına sigarayı bırakmak kalp hastalığı riskini düşürüyor. Obezite yine kişinin kontrolünde olan bir durum.” diye konuştu.

– “Türkiye Akdeniz tipi beslenmeye uygun”

Altay, kalp ve damar hastalıklardan korunmada Akdeniz tarzı beslenmenin önemine vurgu yaptı.

Türkiye’nin Akdeniz tipi beslenmeye uygun olduğunu belirten Altay, şöyle devam etti:

“Her bölgemizde buna uygun besinler var ama biz yine de hayvansal gıda ağırlıklı beslenen bir durumdayız. Kardiyovasküler hastalıklar için olumlu gördüğümüz Akdeniz tipi beslenme modelinde kırmızı et tüketimi minimize ediliyor. Haftada bir gün belli porsiyonda kırmızı et tüketimini öneriyoruz. Tereyağ gibi hayvansal yağları ve margarin gibi doymuş yağları önermiyoruz. Daha çok zeytin yağı tüketimini öneriyoruz.”

Kızartmalardan uzak durulması tavsiyesinde bulunan Altay, şunları kaydetti:

“Kızartılmış yağ, aterosklerotik olayı artıran ve lipid metabolizmayı bozan bir grup. Omega 3 açısından balık tüketimi çok önemli, haftada 2 gün balık öneriyoruz. Tuz ve tütsülenmiş gıdalardan uzak durulmalı, günlük 5 gramda az tuz tüketilmeli. Daha çok yeşillik ağırlıklı tüketim yapılmalı. Tabaktaki renk sayısı ne kadar çoksa o kadar iyi diyoruz. Akşam yemeğinin erken yenilmesini öneriyoruz, gece yemeği tavsiye etmiyoruz. Akdeniz tipi beslenenlerde kardiyovasküler hastalıklar daha az görülüyor, sağlıklı beslenme bu anlamda çok önemli.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kalp ve damar hastalıklarına karşı “Akdeniz usulü beslenme” önerisi
Bizi Takip Edin