Geçtiğimiz gün kaleme almış olduğum yazımda özellikle AK Parti (Tekirdağ) ile ilgili değerlendirmelerimi ayrı bir başlıkta ele alacağımı belirtmiştim. Her ne kadar AK Parti Tekirdağ’da Hayrabolu, Kapaklı ve Süleymanpaşa gibi kilit noktaları kendi belediyelerine dahil etmiş olsa da ortada beliğin bir başarı olduğunu söyleyemeyiz. Hele ki TBMM Başkanı Sn. Mustafa Şentop’un sadece AK Parti için değil bölge için ciddi bir kazanım olduğu gerçeğini ele alırsak AK Parti’nin geçtiğimiz seçimlerde başarılı bir grafik çizdiğini söylemek abartılı olur. Neyse ki Sn. Şentop’un meclis başkanı sıfatıyla bölgeye gelmesi bile 3 belediyeyi AK Parti’ye kazandırdı diyebiliriz. Burada şu an AK Parti Tekirdağ İl Başkanı olan Sn. Mestan Özcan’ın hakkını da yememek gerekiyor tabii ki. Öcan, yürüttüğü seçim kampanyası ile açıkçası çıtayı biraz daha yukarı taşımakla kalmadı, hemen hemen her platformda etkin ve vurucu çalışmalar gerçekleştirdi. Peki sorun neredeydi?
Çok basit. AK Parti’nin Tekirdağ genelinde içini kasıp kavuran dedikodu furyasında tabii. Sadece Çorlu değil, Çerkezköy ve diğer ilçelerde de bazı yöneticiler sorumluluk sahalarına giren görev tanımlamalarını unutup parti içerisinde hummalı bir şekilde dedikodu üretmekten başka bir şey yapmadılar. Hal böyle olunca, pozisyon kaygısı ve koltuk kaygısı seçim başarısını hedeflemenin önüne geçmiş oldu doğal olarak. Yani CHP’li belediyelerin en az yarısını almak varken, neyse ki Hayrabolu, Kapaklı ve Süleymanpaşa ile eldeki biletlere en azından amorti isabet etmiş oldu. Velev ki bunların yanı sıra taktiksel olarak tamamen bölgede CHP’nin ekmeğine yağ süren bir takım hatalarda yapıldı. Hele CHP’nin içi kazan gibi kaynıyorken. Daha açık ifade etmek gerekirse AK Parti seçmeni tabanla tavan arasına sıkışmış, kendi içerisindeki seçmeni bile ikna edemeyen bir görüntü çizdi. Dolayısıyla burada aday olarak belirlenen isimleri yermek ya da eleştirmek çokta gereksiz olur. Tabii ki hiyerarşik yapıda özellikle adaylıklar noktasında her dönem yaşandığı gibi kırgınlıklar yaşandı. Fakat bu dönem kırgınlık sandığa da yansımış olacak ki Çorlu ve Çerkezköy gibi 2 önemli ilçe yeniden CHP’li belediye olarak devam etti. Özellikle Çorlu’da aday ve teşkilat arasında ki senkronizasyon sorunu sahada hissedildi ve sonuçta malumunuz. Çünkü ortada bir plan falan yoktu. Bir şeyler üretmeye çalışan yöneticilerde bir şeyler yapma gayreti taşımayanlar yüzünden çalışmalarını pek hissettiremediler. Açıkçası seçimler öncesi AK Partiyi kendi içerisinde ve kendi seçmenleri yönünden oylamak daha doğru olurmuş. Strateji geliştirmeyi sadece dedikodu üretmek, kendi partisindeki kişileri farklı yollarla vurmak, afişe etmek olarak gören bir yöneticinin partisine ne katkısı olabilir, aslında bunu irdelemek ve bu tarz kişilere siyasette yer vermemek gerek. Sizlerin de bildiği gibi Sn. Şentop Çorlu havaalanına Meclis Başkanı sıfatıyla geldiği gün partililerine hitaben birazda göndermeli bir vurgu yaptı. Neydi bu vurgu? ‘’Benim eski resimlerimden faydalanabilirsiniz!
Peki, partililer ne yaptı? Daha konuşmanın sıcaklığı bile bitmeden Sn. Şentop ile fotoğraf çekilme yarışına girdiler. Yani konuşma bir kulaktan girdi, diğerinden çıktı. E tabi böyle vurdumduymaz bir yapıda da haliyle başarı odaklı bir çalışma ortaya çıkmaz, çıkmadı da. Çerkezköy’de de aynı durum yaşandı, diğer ilçelerde de. Eminim CHP adaylarına Tekirdağ’da kendi partilileri bile AK Partililer kadar çalışmamışlardır. Süleymanpaşa da Cüneyt Yüksel ise bu çalışmaların en bariz örneklerinden birisidir. İl Başkanlığı döneminde hedefini ortaya koyan ve sadece il başkanlığı değil 11 ilçenin de adeta ilçe başkanı gibi çalışan Yüksel AK Parti’nin bu dönem kazandığı belediyeler arasında en manidar olanıdır. Eşkinat gibi başarısız bir başkanın ardından Süleymanpaşa gibi siyasetin Tekirdağ’da ki üssü olan bir yerde bütün söylentileri kulak arkası ederek ve çok çalışarak sonucunu aldı. Yüksel’in başarısını birileri kriter olarak irdeler mi bilinmez ama AK Parti’nin Tekirdağ genelinde son dönemlerde Sn. Mestan Özcan’ın da özellikle üzerine vurgu yaptığı noktalara dikkat etmesi gerekmekte. Parti teşkilatlarını dedikodu yuvasına döndüren, yöneticilikle uzaktan yakından alakası olmayan isimlerin ciddi bir operasyon ile tespit edilmesi ve acil surette ‘’reis’’, ‘’teşkilat’’ doktrinlerinden beslenerek davalarına hizmet ettiklerini zannedenlerin bertaraf edilmesi bir sonra ki süreçte AK Partinin bölgede daha güçlü olmasını sağlayabilir. Yani uzun lafın kısası, AK Parti’nin Tekirdağ’da Sn. Şentop’u daha iyi etüt etmesi gerekiyor.